23 Kasım 2009 Pazartesi

HAKAN PAPAGAN


İşte bu benim meşhur Hakan'ım. Aşkım, canım, bitanem deyince hemen koşar, gelir. Çok akıllıdır. Türkçeyi çok iyi bilir. Canı isteyince konuşur, ''bana fıstık ver, lütfen'' der. Kızıncada benimle kavga eder. Hiçbir şeyi zorla yaptıramazsınız. Gerçekten çok zekidir. Benim en iyi dostumdur.



Bunun kadar tatlısı var mı? Benim tatlımmm!..


Bu gül benim için. Vazodan gülü kaçırmış, bana getirdi.


Papağanlar, papağansılar (psittaci formes) takımını oluşturan kıvrık gagalı, etli ve kalın dilli, parlak tüylü, sıcak yerlerde yaşayan kuş türleridir. PAPAĞANLAR KUŞLAR İÇİNDE BEYİN ORGANİZASYONU EN İYİ GELİŞMİŞ CANLILARDIR. Sebep-sonuç ilişkisi kurabilirler.
Papağanlar, çok kuvvetli hafızaları sayesinde öğrendikleri sözcükleri tekrar ederler. Erkekleri dişilerinden daha iyi konuşur. Memeliler gibi mükafaat beklemez, cezadan da anlamazlar. Bu nedenle eğitimleri sabır işidir.

En iyi konuşma yeteneği olan kuşlar sırasıyla; Jako, Amazon, Muhabbet Kuşu, Lori, Kakadu ve Ara papağanlarıdır.


Arkadaş canlısı, küstah, alaycı papağanlar tarihte de yalnızlık çeken denizcilere arkadaş olmuşlardır. Roma'da Neron zamanında papağanlar, gümüş kafeslerde ve kaplumbağa kabukları içinde besleniyordu.







Papağanların ayakları kısa olup, 2 arkada 2 önde 4 parmağa sahiptirler. Gagalarını 3üncü bir ayak gibi kullanırlar. Üst gagaları hareketli olup, alt gagalarını yiyecekler için tabla gibi kullanırlar. Kalın ve etli dilleri aynı zamanda dokunma görevi de yapar.




















Bu arada Hakan'ın uykusu geldi. Biraz sonra kafasını arkaya dönüp, tüylerinin arasına koyarak kuğu gibi uyuyacak. İyi şekerlemeler...



Hakan balkonumdaki kuşları kıskanıp kavga edince diyorumki ''Sen basit bir kuş değilsin, çok özelsin, çünkü sen PAPAGANSIN''. Hemen havaya girip, mağrur bir şekilde kafasını havaya dikip ''ciiik'' diyor.




Güzeller güzeli papağanım HAKAN. AMAZON PAPAĞANI. Gerçek Papağanlar: (Psittacinae). Küt kuyruklular: (Psittacini).

RED-LORED AMAZON. AMAZONA AUTUMNALİS AUTUMNALİS. Türkçe:Sarı yanaklı Amazon.

Meksika'dan Kuzey Brezilya'ya kadar olan bölgede balta girmemiş ormanlarda, seyrek ağaçlı ormanlarda, su kenarlarında yaşarlar. Uzunlukları 35 cm.dir.



Şu tatlılığa bakın. Kıpırdamadan ölçüm sonucunu bekliyor. Hakan'ı ölçtüm. 36 cm. Zayıf ama uzun boylu.

Amazonlar genelde çift ve grup halinde ormanlarda çığlık çığlığa uçarlar. Birbirine çok bağlı çiftler sürü halinde yaşarlar. Sallapati yürürler, ama iyi tırmanıcıdırlar.



Ana renkleri yeşildir. Hakan, Red-Lored Amazon papağan olduğundan burnunun üstü kafasına kadar kırmızı, kafasının en üstünde hafif mavilik var. Yanaklarıda sarı. Genelde sarı-kırmızı hakim. Hakan'ın Doktoru (benim sevgili öğrencim) Alper Bey, bu renklerinden ötürü ona ''Galatasaray'' demeyi öğretti. Balkona çıkıp yoldan geçen öğrencilere 'Galatasaray' deyip, bağırıyor. Eeee doğuştan fanatik.

Bizi diğer futbol takımları hoşgörsün. Dünya bizim, yeryüzü hepimizin annesi, bütün insanlar eşittir. Ve futbol takımımız, Türk Milli Takımı!..



Hakan meyve çok yer. Favorisi yazın karpuz ve çekirdekleri, kışın da portakal,mandalina ve limon. Tabi muzu da çok sever.



Hakan kışın ılık, limonlu, doğal meyve çayı içiyor. Tabi içinden çıkan limonları yemek de en büyük favorisi.



Hakan'ın en ennnn sevdiği yiyeceği. 7 tahıllı, cevizli, ay çekirdekli, kabak çekirdekli, Organic Maple Strup (Akçaağaç şurubu)' lu benim evde yaptığım ekmek. Hakan bu ekmek uğruna çok sevdiği Hamsiden bile vazgeçebiliyor.

Amazona Autumnalis yani Hakan hem etobur, hem de otoburdur. Doğal ortamlarında palmiye meyvelerini, olgunlaşma evreleri içinde, değişik dönemlerde tüketirler. Grup halinde yiyecek ararlar. Geniş meyve ekim alanlarında (özellikle portakal), bazen 5000 kişilik gruplar halinde görünürler.


Hakan yağsız, peynirsiz, sebzeli gözleme yiyor. Aslında her öğlen pişmiş yağsız et veya köfte yemeği seviyor. Ama bu aralar çok yediğinden, bugün sebze yiyecek. Papağanınıza sütlü ürünler vermeyiniz. Onların sindirim sistemleri sütlü ürünleri öğütmeye programlı değildir.

Papağanlar sabah ve akşam olmak üzere günde 2 kez yem arayışına çıkarlar.




Hakan yemekten sonra odasına gidip, yükseklerde dinlenmeye çekildi. Odasını ve mobilyalarını çok seviyor.. Kendi odası, istediğini yapar. Nasıl olsa benim mobilyalarıma karışmıyor, sınırlarımızı biliyoruz! Hah haaa!.. Odasında özgürdür.

Papağanlar, 2 yemek aralığında kalan zamanda, uyku ve dinlenme için, yüksek ağaç tepelerine çıkarlar. Yerde yem aramazlar. Tohum ve çiçekler için ağaç tepelerinde bulunurlar. Yere su ve topraktan mineral almak için inerler. Amazonlar çok fazla meyve yediklerinden, diğer papağanlara göre az susarlar.

Hakan yere inmiyor. İndiğinde ise gizlice çiceklerimin topraklarını yiyor. Kızdığımı biliyor ama beni takmıyor. Çiçeğin yanına alarm kurdum. Hakan bunu anladı. Parmaklarının ucunda, sessizce gelip yıne toprakları yiyor. Ona özel toprak aldım, ama o doğadaki toprağı istiyor. Haklı değil mi?


Hakan'la tanışmamız şöyle oldu: Evimizde oğluma ait Jako papağanımız Paşa aniden öldü. Ben çok üzgün, yaslardaydım. Kızım beni neşelendirmek için dışarı çıkardı. Hakan bu arada birçok insanla kavga edip, saldırarak el ve yüzlerinden kan getiriyordu. Emanetçi sahibi, Hakan'ı insanlardan uzaklaştırmaya çalışıyordu. Ben ''ne vahşi, kötü bir kuş'' diye düşünürken, Hakan o kadar insan içinde uçup omzuma konmaz mı? ''Aman kıpırdamayın, çok vahşi'' dediler. Ne kıpırdaması, ben korkudan tiril tiril titriyorum. Hakan sürekli omzumda gezip, sürekli beni kokluyor, kulaklarımla oynuyordu. Ben ise neredeyse bayılacaktım. Ve mucize gibi yanağımı öptü, bana dönüp ''Gökan'' dedi. Gelip omzumdan aldılar. Çok ağladı, feryatlar etti. Çok net olarak aynen şöyle dedi: ''Gökan lütfen gitme, bana fıstık ver lütfen, Gökan gitme.'' Şok oldum. Bana ''ya papağanı alın, ya da gidin, papağanımızı rahatsız ediyorsunuz'' dediler. Sesi kulaklarımdan 1 gün çıkmadı. Ertesi gün görmeğe gittiğimde yine aynı şeyleri söyledi ve feryatlar etti. Tüm ailem, alırsam aileden atılacağımı, deli olduğumu söyledi. Ama ben dinlemedim, onu çok zeki ve akıllı buldum. Ayrıca da beni bu kadar sevmesi hoşuma gitti. Onu ve çok kıymetli, feryatlarla istediği kafesini aldım, eve getirdim. İstanbul'dan Ankara'ya geliş tarihi 14 Şubatı, doğum günü ilan ettim. Yani doğum tarihi 14.02.1997 oldu. Sevgililer gününde bana gelen Hakan'la 2002'den beri beraberiz. Birbirimizi çok seviyoruz, mutluyuz ve dostuz. Hitap şeklimiz de tabiki 'Gökan'' ve ''Hakan''.

Ben hayvanların doğal ortamından koparılmasına ve satılmasına şiddetle karşıyım. Hayvanlar ve papağanlar bizim süslerimiz, oyuncaklarımız değildir. Hayvanları zorla doğal ortamından koparmak, satmak, doğal dengeyi bozmak bir insanlık suçudur.

Ben Hakan'ı seçmedim. O beni seçti. Onu almasaydım, mutsuz olacaktı. Kimbilir nasıl bir insanın yanında olurdu. Hakan zeki olduğu kadar da çok hassastır. Ve onu çok seviyorum. Açlıktan öleceğimi bilsem yine de onu satmam, atmam. O benimle mutlu. Özel odası bile var. Eminim beni, ilk sahibinin oğlu İstanbul'daki Gökan'dan daha fazla seviyor. Tabi Gökan ve ailesi de bunu çok seviyorlardı. Ayrıca biraz eğittiler de. Onlara bu nedenlerle teşekkür ederim. 1-2 kez aramış, aracı kişiden Hakan'ı sormuşlar. İyi olduğunu duyunca aramayı bıraktılar. Onları isim değiştirmeme ve evde serbest dolaşma konusunda ısrarları için çok taktir ediyorum. Ben insan ve hayvanların istekleri dışında isim değiştirilmelerine karşıyım. Ayrıca da kafeste hayvan bakılmasına şiddetle karşıyım. Hakan'ın kafesi daima açıktır. Kafesini sadece beslenme-uyku(isterse) ve tuvalet için kullanıyor.



Red-Lored Amazon papağanların dişileri 2-4 yumurta yapar. Yavrular 65 gün beslenir. Kuluçka için Ekim aylarında ağaçların ve kıyıların oyukları kullanılır. Mevcut oyuk, erkek tarafından daha da oyulup uygun hale getirilir. Sonra erkek Amazon, yuvanın önünde kanatlarını açıp bekler. Böylece eşini, yavrularını her türlü tehlikeden ve yağmurdan korur.Amazonlarda birçok tür monogam yani tek eşlidir. Sürü halinde yaşar, yemlenirler. Türlerin fazla olduğu dönemde, 30000 çift kuşun birarda sorunsuz yemlenip, dinlenebildiği görülmüştür. Genellikle eşlerin yanında 3 tane yavru gezer. Amazonlar yavrularına, bir sonraki yavru dönemine kadar bakarlar.

Amazonların doğal ortamdaki düşmanları, serçeye benzeyen Mimus Polyglottos adlı kuş, yılan, kertenkele, fare ve yırtıcı kuşlar. Ayrıca son zamanlarda Güney Amerika'da yaygınlaşan arı türleri.

AMAZONLARIN ömürleri 50 yılın üzerindedir. Ama bazı türlerinin NESLİ TÜKENMEK ÜZEREDİR. Adalarda ve Güney Amerika'da yaşayan Amazon türlerinin NESLİ TÜKENMEKTE OLUP, KALANLAR DA TEHDİT ALTINDADIR. Nedeni: İNSANLARIN AMAZON YERLEŞİM ALANLARINI İŞGAL ETMESİ VE DOĞAL DENGEYİ BOZMASI.

Amazonlar geniş ormanlık alanlara ihtiyaç duyarlar. İnsan eli değmesiyle değişime giren ormanlarda, GIDA SIKINTISI ve YUVA KURMA SORUNU yaşanmaktadır. Amazonların nesillerinin tükenmesinin en önemli nedenlerinden biri YAKALANIP MODERN DÜNYAYA YOLLANMALARIdır. 1980'li yıllarda St.Lucia bölgesindeki Mavi Maskeli Amazonlar kaçak yollarla gönderilmiştir. Yine 1984-1987 yılları arasında sadece Almanya'ya 25000 adet Mavi Alınlı Amazon yollanmıştır. Ve denetimler bütün bunların önüne geçememiştir.

Ayrıca tarla, ekim alanları açısından yerliler zarar görmekte ve Amazonları avlamaktadırlar. Bazı yerlerde de Amazonlar besin maddesi sayılmaktadır. KORKUUUNÇ! Tüylerinin özel törenlerde kullanımı için de avlanma yapılmaktadır. YAZIKLAR OLSUN!

Amazonlar doğal afetlerle de tükenmektedir. 1979'da David Fırtınası ve 1989'da Porto Rico'daki Hugo Fırtınası büyük yıkımlara yol açmıştır. Nadir bulunan Porto Rico Amazonlarının sayısı, 23 serbest yaşayan olarak belirlenmiştir.

NE YAZIKKİ TÜM BU NEDENLERDEN AMAZONLARIN NESLİ TÜKENMEKTEDİR. Doğanın bize armağanı olan Harika Amazonlara iyi bakıp onları korumalıyız.

''Yeryüzü bize atalarımızdan miras kalmadı, çocuklarımızdan ödünç aldık.'' (Kızılderili Atasözü) O halde yerküremizi, doğamızı koruyalım.

''Yanlışı gören ve önlemek için elini uzatmayan, yanlışı yapan kadar suçludur.'' (Kızılderili Atasözü)
Doğayı, bitkileri, hayvanları korumak için elimizden geleni yapalım. Lütfen parayla hayvan satın almayalım! Kişilerden ve bakım evlerinden alalım. Hayvanla yaşamak büyük mutluluk, belki de hayvanınız için iyiliktir. Ama unutmayalım, doğal ortamlarından sökülüp getirilen bu hayvanların ticareti insanlık suçudur.

''Gözlerde yaş yoksa, ruh gökkuşağına sahip olamaz.'' (Kızılderili Atasözü)
Duyarlı ol ,haris olma. Doğaya iyi davran, gökkuşağı senindir.

''Herşey halkadır. Her birimiz kendi hareketlerimizden sorumluyuz. Hepsi döner dolaşır, bize geri gelir.'' (Kızılderili Atasözü)

Doğaya yaptıklarımız bize geri dönecektir. Ona , hayvanlara iyi davranırsak doğa dengesini kurar, mükafaat olarak geri döner. Kötü davranırsak doğa bize ceza verecektir.



Şu güzelliğe bakın. Hakan vazoların arasında dolaşıp oyun oynuyor. Çok beceriklidir, hiçbir şeyi kırmaz. Eve zarar vermiyor. Canı sıkılınca tiz, vahşi sesler çıkarır. Bunun için evin her yerinde oynamasına izin veriyorum. Hem burası onun da evi. Sadece eve çocuk geldiğinde onu ayrı odaya alıyorum. Nedense çocuklardan nefret ediyor. Hem onlarla oynamak istiyor, hem de düşman. Hatta sokaktan geçen çocuklara ''çocuklar'' diye bağırıp onlarla kavga ediyor. Bence onları seviyor, ama kendini de çocuk görüp kıskançlık yapıyor. Bir de oğlum ve kızımla asla anlaşamıyor. Onları seviyor ama malum rekabet durumları. Kendisi erkek olduğundan bayanların sevgi gösterisine karşılık veriyor, ama erkeklere kızıyor.


Becerikli Hakan kendi işini, kendi görüyor. Mutfakta yemek kaçırırken!..




Barbunya fasulye bulmuş, mutfak dolabının üzerinde yiyor.



Hakan kışın dışarı çıkamadığından evde çok sıkılıyor. Pencereden dışarıyı seyrediyor.